Deuter İle Likya Yolculuğu

Deuter Çanta ile uzun zamandır hayalini kurduğum Likya yolu için hazırlıklarımı yaptım. Bu yolculukta bana yoldaşlık eden Deuter’in Aircontact Core 70 + 10 Sırt Çantası ile 25kg yük ile Otel&Restaurant kullanmadan bir maceranın peşine düştüm. 15 günlük yemek, kıyafet, tencere setleri, Uyku Tulumu, Çadır ve tüm diğer kişisel eşyalarım çantaya sığmıştı hatta yer bile kalmıştı. İnsanlar dışardan bakınca onlara göre bu kadar yük ile yürümek gerçekten zordu ve beni görenler şaşırıyordu fakat atladıkları bir şey var çanta düzeni ve taşıma taktiğiydi. Şimdi yola çıkma zamanı…

İlk gün Ölüdenizden başlayıp Faralya’ya doğru hareket ettik. 13km’lik rotamızın dik bir çıkışı olmasına rağmen o kadar yemek ve diğer eşyalar ile çanta beni hiç yormadı bel desteği o kadar rahattı ki sanki sırtımda çanta yokmuş gibi rahat hareket ediyordum. Batonların desteği ile eşsiz manzaralara dalarak manzaranın keyfini çıkartarak kuş sesleri ve deniz manzarasında keyifli bir yürüyüş yapmanın mutluluğu vardı. Çevremdeki ve diğer yürüyüşçülerin yükleri olmamasına rağmen yoruluyorlardı. Fakat atladıkları bir şey vardı yüklü çanta ile doğada ve zorlu arazi şartlarında yürümek sizi dengede tutar ve yürüyüşünüzü kolaylaştırır.

Rotadaki dik çıkışlar yükseldikçe manzaralar eşliğinde büyülendik ve çantanın rahatlığınında etkisi vardı. Manzaraya karşı oturup filtre kahve yaparak dinlendik ve bir yandan da yükümüz hafifliyordu. Ve sonunda ilk günkü kamp alanımıza ulaştık. Kelebekler Vadisi’ne kampımızı attık ortalama 5 saatte alana ulaştık ve enerjimiz yerindeydi bu dağın aşağısında gizli bir şelale vardı onu merak edip hızlıca Deuter Çantamızı alıp o şelaleye girmek için sabırsızlanıyorduk. Fakat buradan inmek yukardan bakıldığı gibi hiç kolay olmayacaktı..

Ortalama 50 dakika gibi bir sürede zorlu parkuru ip inişleri ve kayalardan inerek Kelebekler Vadisine dağdan iniş yaptık oradaki insanların bize garip bakması ve bu dağdan mı indiniz demesi bizi şaşırtmıştı. Oraya ulaşım tekne ile vardı ondan dolayı bize çay ikram ettiler ve ardından şelaleye doğru yol aldık. Şelalenin yolu zorluydu dik çıkışları vardı sırtımızda Deuter Çantamız içinde kıyafetlerimiz ile Kelebekler Vadisi Şelalesine ulaştık gerçekten büyüleyiciydi her yerde Kelebekler vardı.

Şelalenin keyfini çıkarttıktan sonra hava şartları bozmaya başladı ve hızlıca indiğimiz o dağdan tekrardan tırmanarak kamp alanına ulaştık ve ulaştığımızda gün batımına yetiştik ve güzel bir akşam yemeğini hak etmiştik ve günü güzel bir uykuyla bitirdik.

Kabak şelalesine giderken yükümüz azalmasına rağmen engebeli yollar ara sıra bizi zorladı. Fakat çanta da bulunan ayarlanabilir göğüs kemeri ve bel desteği ile bu zorlu yollar bizi etkilemiyordu. Şelaleye ulaşırken deniz seviyesinden 400 metre dik bir çıkışta aşırı bir ter döktük. Molasız şekilde bunu hissedebiliyordum ve sonunda hava kararmadan Şelaleye ulaştık ve buz gibi suya girerek bütün yorgunluğumuzu unuttuk.

Kabak şelalesinden Cennet Koyuna giderken zorlu yollardan geçmek gerekiyordu taşlı yollardan tırmanmak ve çanta ile zor olacağını düşündük. Fakat parkura girince o kadar da zorlanmadığımı fark ettim dağcılıktan gelen tecrübem olduğu için bu yollar beni zorlamıyordu. En önemli etken çantaydı, gerçekten tam bir performans çantası. Çanta sizlere büyük bir konfor sunuyor.

Eşsiz manzaralar ile Kabak Şelalesinden Cennet Koyuna giderken bir anda yağmur başlayınca Deuter Çantanın içerisinde bulunan yağmurluğu taktım. Aynı zamanda hem yağmurdan hem de çantanın koruma kılıfı gibi arazi şartlarında dış etkenlerden etkilenmiyordu.

Rota üzerinde doğal afetlerden dolayı geçişlerimiz zorlaşmaya başladı ağaçların devrildiklerini gördük ve üzerinden atlamak zorunda kaldık burada ise çanta bizi zorlamadı aksine işimizi kolaylaştırdı ve Cennet koyuna doğru ulaşıp denizin keyfini çıkarttık.

Ve sonunda Cennet koyuna ulaşmanın verdiği mutluluk bambaşkaydı. Hamak unutulunca çadırın dış tentesinden hamak yaptım ve Cennet koyunu izleyip denizin keyfini çıkarttık.

Günler hızlıca geçmeye başlıyordu. Cennet koyunda uyanıp deniz kenarından Korsan Koyuna oradan sonra 600 metre dik bir çıkışımız vardı. Yollarda bizi ne gibi zorluklar beklediğinden habersiz yola koyulduk. Rotayı yürürken kaybolan kişilere denk geldik ve onlara rotayı tarif ettik onlarda bu çantayı nasıl taşıyorsun zor olmuyor mu diye sorunca anlatmaya başladım. Alıp takmak istedi takar takmaz gerçekten bu çantada yük yok gibi demesi benim yüzümde gülümseme oluşturmuştu. Dik çıkışı çıkarken yıllar önce Gey köyünden tanıdığım bir aile beni evlerine davet etmesinin verdiği mutluluk ile parkuru hızlı bir şekilde ter dökerek Hatice Abla’nın evine doğru ilerliyorum.

Ve sonunda Gey köyüne ulaştık ve Hatice Abla’nın muhteşem gözlemesini yiyip güzel bir duş alıp köyün içinde sohbet etmeye başladık ısrar etmesine rağmen akşam yemeğine kalıp odun ateşinde ısındık sobanın başında farklı illerden gelen doğaseverler kamp yüksüz Likya yolunu yürüdükleri için ne kadar zorlandıklarını anlatmaya başladılar biz anlatmaya başlayınca tüm gözler üstümüzdeydi. Ben de Deuter Çanta hakkında onlara güzel bilgiler verdim.

Gey köyünden sonra 3 saatlik bir yolun ardından dik uçurum kenarından uzun bir inişe geçmemiz gerekiyordu. Burada insanlar dikkatli bir şekilde inerken benim o yolları koşarak geçmem insanların bana garip bir şekilde bakmasına neden olmuştu. Buradan nasıl hızlı bir şekilde iniyorsun diye soruyorlardı.  Sürekli dağlarda olduğumdan inişimin dikkatli olması ve çantanın rahatlığıydı. Ve nihayet o zorlu iniş bitmişti. Köydeki teyze bize közde çay ikram etti, orada dinlendik.

Zorlu yollar bu şekilde 15 gün boyunca sürdü. Yollar ilerledikçe yükün hafiflemesi bizi de çok rahatlattı, böyle uzun yollarda çantanın önemini kısaca sizlere anlattım. Bu anılar; o insanların samimi sohbetleri asla unutulmaz, hiçbir çıkar olmadan evlerine davet etmesi gerçekten güzel şeyler, yollarda olmanız dileğiyle doğayla kalın…

Teşekkürler Deuter

Kampçılık, Dağcılık, Zirve Tırmanışı, Doğa Yürüyüşü gibi birçok spor dalında tartışmasız piyasanın en iyisi diyebilirim. Hiçbir zaman beni yarı yolda bırakmadı aksine işimi kolaylaştırdı böyle bir çantayı kullanmaktan keyif alıyorum uzun yıllardır dağlarda kullanmama rağmen en ufak deformasyon yok. Bir defa alınıp uzun yıllar kullanılabilecek bir çanta her şey düşünülmüş emeklerinize sağlık.

İyi ki Deuter..